Kimi İşler Akılla Kimi İşler Kalple Bilinir
Kimi İşler Akılla Kimi İşler Kalple Bilinir; zamanın insanı akılcıdır. Bilginin tek kaynağının akıl olduğunu düşünür. Yani bilgi akılla elde edilir, akılla değerlendirilir ve sonuca akılla gidilir. Modern ilimler de böyledir. Kesin sonuçlar için, hendese, geometri, cetvel ve kantar gerekir.
Yaşadığımız zaman itibariyle beş duyu organıyla hissedilmeyen ve bilinmeyen canlıların inkâr edilmesi gibi, bir takım ilimlerde inkâr ediliyor. Bunun sebeplerinden biri de inkâr edilen ilimlere sahip insanların, yeryüzünde kibriti ahmer kadar az olması ve bu ilme sahip olan kişinin ilminden haberdar olmaması, kimisinin ise haberi olup ilmi ketmetmesinden kaynaklanır.
Başlıktan da anlaşılacağı üzere, kimi doğrulara akılla değil, kalple gidilir. Kimi meseleler aklen kazanılan ilimlerle değil, kalbi ilimlerle çözülür. Aklen belli mertebelere varmış, kalbi cahil insanlar, özellikle İslam fıkhı, İslam akidesi ve İslam tarihi hususunda kendi ayaklarını kaydıracak derecede tehlikeli yanlışlar yaparlar.
Kalple Gerçek Nasıl Bilinir?
Bazen insan olarak, yanında olmadığımız halde, bize uzak gerçekleşen bir olayın neticesini tahmin edebiliriz. Bazen söylediğimiz bir sözle doğruya öyle isabet ederiz ki, muhatabımız şaşırırken, biz “Kalbime doğdu” şeklinde bir cümle kurarız.
İşte bu kalbe doğan ve doğru çıkan bilgi peygamberlere, keramet ehli zatlara ve Allah’ın kimi kullarına bahşettiği hikmetin bir nüvesidir. O hikmet ki, ona akılla sahip olunmaz, ona kalp ile sahip olunur. Hiçbir ilmin cevap veremediği kimi işler karşısında neyin doğru neyin yanlış olduğunu hikmet ehli zatlar kalbine inen hikmet vesilesiyle bilir.
Bu neye benzer? Resulullah sav bir hadisinde ahir zaman ümmetinin sadık rüyalar yoluyla destekleneceğini buyurmuştur. Nitekim sadık rüyalar peygamberlikten bir cüzdür.
“Kıyamet yaklaştığında, Müslümanın rüyası ekseriya yalan çıkmaz” – Müslim
Ve yine Resulullah sav sadık rüyaları kimin göreceğini bizlere şöyle bildirmiştir. Nitekim bu yazıyı okuyan birçok Müslüman zaman zaman gördüğü rüyaların aynıyla çıktığını söyleyecektir. Tabi rüya yorumu da başlı başına bir ilimdir. Bugünlerde bu ilme sahip kimse kolay kolay bulunacak gibi değildir. Fakat bazı rüyalar yoruma gerek kalmayacak kadar açık ve nettir.
“Sözü doğru olan, sadık kimselerin rüyası da doğru çıkar” – Buhari
İşte tıpkı bu rüyaların doğru çıkması gibi, kalbi cahil olmayan ve kalbine hikmet indirilen insanlar, tıpkı en doğru rüyayı gören Sıddıklar gibi en doğru olanı söyler. Onun söylediği söz kar ve zarar cihetinde dikkat edilecek söz olur.
Hikmet Ehli İnsanların Özellikleri Nelerdir?
Hikmet ehli insanlar, kalbi ilimlere vakıf olan veya kimi muhal meselelerin cevabını kalbinde bulan insandır. Bu insanların en bariz özelliği söylediği sözlerle olacaklar hakkında umumiyetle isabet etmesi, söylediklerinin çıkması ve iki seçenekli işlerde doğru seçeneği ortaya koymasıdır.
Bu insanların kimi kendilerinde olan hikmetin farkında iken, kimi farkında bile değildir. Yine bu insanların en büyük özelliği az konuşmalarıdır. Malayaniden uzak oldukları gibi, boş lakırdı yapmaz, boş sözlerin ve boş işlerin peşinde olmazlar.
Moraliniz bozuk olsa, sözleriyle teskin olur, hatta bazen siz söylemeden sizdeki eksiklik üzerine size nasihat eder, siz bazen bu konuşmanın bir tevafuk olduğunu düşünürsünüz. Kim bilir belki konuşan da, “Konuşana değil sen konuşturana bak” anlayışı üzeredir. Çünkü konuşan; karşıdaki kişinin tam da eksiği üzerine bir konuşma yaptığını bilmez.
Öte yandan hikmet ehli insanlar zorlaştırmaz, kolaylaştırır, nefret ettirmez sevdirir, istişare ettiğinizde size doğru olanı gösterir. Tamahkâr değildir. Maddeci değildir. Makam, mevki ve para gibi değerleri çok önemsemez. Mümkün mertebe sünnet üzere yaşarlar.
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ancak iki kişiye gıbta edilir: Allah’ın verdiği malı hak yolunda harcamayı başaran kimse, yine Allah’ın kendisine verdiği ilim ve hikmet ile yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse.” Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45
Hikmet Nasıl Elde Edilir?
Bazı ilimler çalışmaya elde edilirken, bazı ilimler çalışma ve gayretle elde edilmez, onu Allah dilediğine verir. Bu zenginliği Allah’ın dilediği kula vermesi gibidir. Fakat hikmet ehli insanlarda bulunan vasıflar elde edilebilir.
“Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet nasip edilmişse, doğrusu, büyük bir hayra mazhar olmuştur. Ancak tam akıllı olanlar, gerçekleri anlar ve düşünürler” – Bakara, 2/269
Böyle bir gayret neticesinde, Rabbimiz isterse hikmet bahşeder. Bunun için malayani işleri tek etmek, İslam’ı iyice öğrenmek, öğrendiği ilim üzerine de amel etmek gerekir. Boş ve beleş işlerden yüz çevirmek, az konuşmak, az yemek, bazen uzlete çekilmek gerektir. Özellikle bidat ehli insanlardan uzak durmak, İslam’ın kutsallarına edep ve adap dairesinde yaklaşmak gerekir.
Unutmamak gerekir ki, İslam’ın bütün emirleri salt akılla anlaşılmaz. Bazısını anlamak için kalp gerekir. Bazı ilimlerin sana açılması için samimi bir teslimiyet, samimi bir kalp gerekir. Bir takım meziyetlerden mahrum olduğu halde hikmeti bulmak, hikmet sahibi olmak Allah’u Âlem zor olsa gerek…
Fakat bir Müslümanın ağzından çıkan söze sahip olması, boş sözler konuşmaması ve az konuşması bile ona hikmetten bir nüvenin bahşedildiğini anlaması için kâfi gelir. Allah ümmeti Muhammedîn her bireyini hikmetle konuşan, hikmetle susan hikmet ehli insanlardan eylesin. Âmin
Kimi İşler Akılla Kimi İşler Kalple Bilinir adlı konumuza son verirken, hikmet nedir? ile ilgili videolar izlemek isterseniz, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.
